4 Temmuz 2009 Cumartesi

ATATÜRKÜN ETNİK KİMLİĞİ ÜZERİNE GERÇEKLER...

Atatürk 1981 yılında Selanik' te Koca Kasım mahallesi, Islahhane Caddesinde 3 katlı pembe evde dünyaya gelmiştir. Babası Ali Rıza Bey Rüsumat (Vergi) dairesi memurlarındandır. Annesi Zübeyde Hanımdır. Doğduğu ev, bugün Apostolu Pavlu sokağındaki 71 Numaralı binadır. Konsolosluğumuzun bahçe sınırları içindedir. Selanik Belediyesi 12 Şubat 1937 tarihinde aldığı karar ile bu evi sahibinden satın almış ve Atatürk' e armağan etmiştir. Bugün müzedir.


Atatürk Baba/Ana soyu olarak Evlad-ı Fatihan' dır. Evlad-ı Fatihan Osmanlı' nın yayılma-genişleme devrinde, fethedilen ve vatanlaştırılan yerlere iskan edilen YEDİ GÖBEK TÜRK' lere verilen addır. Ali Rıza Efendinin dedeleri önce Vidin, daha sonra Serez' e gelmişler, Nizam-ı Cedid yıllarında başlayan ve 1827 Osmanlı-Rus Harbi yenilgisiyle çevreyi kapsıyan Bulgar-Yunan-Sırp eşkiyalık taşkınlığı önünde Selanik' eyerleşmişlerdi. Zübeyde Hanımın ataları ise Konya yörüklerinden seçilen Evlad-ı Fatihan soyuydu ve kendilerine Konyarlar deniliyordu.
1839 doğumlu Ali Rıza Bey, 1857 doğumlu Zübeyde Hanımla 1871 yılında evlenmiştir. Altı çocukları olmuştur. Bunlar sırasıyla; Fatma (1872-1875), Ahmet (1874-1883), Ömer (1875-1883), Mustafa ( Kemal Atatürk 1881-1938), Makbule Boysan Atadan (1885-1956), Naciye (1889-1901)' dir. Kardeşlerinden Fatma 4, Ahmet 9, Ömer 8 yaşlarında, o dönem Rumelisinde salgın olan kuşpalazı (difteri) hastalığından ölmüş, en küçükleri Naciye ise 12 yaşında hayata gözlerini kapamıştır.


Mustafa Kemal' in anne tarafından dedesi Sofu zade Feyzullah Efendi' dir. Selanik' e 1 saat mesafede olan Langaza'da çiftlik sabibiydi, bu çiftlik Atatürk' ün çocukluk anılarında tatillerde tarlalarda karga kovaladığından bahsettiği çiftliktir.


Atatürk'ün en uzun ömürlü kardeşi Makbule Atadan' ın, Yeni İstanbul gazetesinde, 1 kasım 1952- 22 Mart 1953 tarihleri arasında, "BÜYÜK KARDEŞİM ATATÜRK" başlığı altında yayınlanan anılarında şöyle demektedir; "Annemden sık sık şunları dinlemişimdir; bizim esas soyumuz YÖRÜK' tür. Buralara Konya-Karaman çevrelerinden gelmişiz. Yörük ne demektir diye sorduğumda ise bana YÜRÜYEN TÜRK demektir cevabını vermişti."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder